RockTurka v2.0 | Online Rock Dergisi: !!!!!RoCk eFsAnEsİnİn bAsLaNgIcI!!!!!

RT Haber Bölgesinde Haber aramak için yan kisimdaki arama kutucugunu kullanabilirsiniz.

Ayrica sizinde Paylasmak istediginiz Müzikle alakali haberler var ise Yukaridaki Haber ekle butonuna tiklayarak mail adresimize haber gönderip, yazınızı yayınlıyabiliyoruz

RT Haber bölgesinde Müzikle alakali her türlü konser,festival,etkinlik,albüm haberleri gibi her türlü müzik haberine ulasabilirsiniz.

7/28/2007

!!!!!RoCk eFsAnEsİnİn bAsLaNgIcI!!!!!


60’lı yıllardan günümüze kadar gençliğin müzik endüstrisine bakış açısı ve kısa rock’n’roll tarihi.
Bir zamanlar kitleleri peşinden sürükleyen rock ‘n roll kültürü 2000’li yıllarda tekrar harekete geçti.Ancak bu efsanenin en fazla popüler olduğu 60’lar ve 70’ler günümüzden daha farklıydı.
Sex,drugs and rock’n roll ifadesini gençliğinde yaşamış olanlar bilir. Cinsel devrimin hortladığı o dönemde aslında birçok kişinin bu müzik türüyle uzaktan yakından alakası yoktu. Onlar varsa yoksa yatakta kendilerine birden fazla partnerin eşlik etmesiyle ilgileniyorlardı. Sokaklardaki protesto yürüyüşleri birçok kez bu tür görüntülere sahne olmuştur.Ancak müziğin büyük gücünü kullanarak politik mesajlar vermeye çalışanların da azımsanmaması gerektiğini vurgulamak gerekir.
HOBO’LAR ve ROCK’N’ROLL’un DOĞUŞU
İkinci dünya savaşı sırasında ortaya çıkan birtakım hobo’lar başka bir deyişle gezgin blues yapan ozanlar-ki birçoğu siyahtı- elektro gitar kullanmaya başladıklarında rhthym & blues dediğimiz müziğin ilk temellerini atmış oldular. Savaş sırasında gerçekleşen kuzey ve uzak batı göçü bu gezginlerin Chicago hayallerini süslemekteydi. Chicago’ya göç sırasında daha çok dinlence amaçlı kullandıkları şehir ise Memphis’ti. Memphis gibi kalabalık bir bölgede müzik aletlerine yenilerini ekleyen gezginler gün geçtikçe müziklerini geliştirmekle kalmıyor bulundukları ortamın müzik zevkinide harmanlıyorlardı.Bu noktada Memphis’ten tüm zamanların en büyük müzik adamı olan Elvis Presley’in çıktığını da ifade etmek doğru olacaktır.
Savaş bittikten sonra ise ekonomik krizin göbeğinde olan ancak zamanı bol olan gençlik eğlenceye, otomobillere ve çılgın partilere sanıldığı gibi meraklı değildi. Savaşın şokunu yeni yeni atlatmaya çalışan gençlerin o dönemdeki popüler ismi ise Frank Sinatra’ydı. Ancak henüz gelişimini tamamlamamış olan müzik endüstrisi gençlerin isteğine cevap veremiyordu. Şimdiki tabirle AB grubu ailelerin beyaz çocukları arasında moda olan siyahların müziği ise yavaş yavaş Frank Sinatra’nın popülaritesinin kaybolmasına neden olmaya başlamıştı. İşte bu müzik rhthym&blues’dur. Sürekli seyahat halinde olan ve blues çalan siyah adamların yani hobo’ların yukarıda anlattığımız biçimde büyük şehirlere yerleşmesi rock’n’roll’un babası sayılan rhthym&blues’un ortaya çıkmasındaki en büyük etkenlerden biridir.
İlk başlarda bu türe prim vermeyen ve her zaman olduğu gibi önyargılı davranan müzik endüstrisi, ekonomik krizin yavaş yavaş sona ermesiyle gençler arasında rhthym&blues’un bir virüs gibi yayılmaya başladığını gördükten sonra birçoklarına göre ırkçılığından ve önyargılarından vazgeçerek beyaz bayrak çeker ve teslim olur. Rhthym&Blues artık sadece barlarda, radyolarda çalınmaz, büyük şirketler bu müzik türüne ait bol bol plak basmaya başlarlar. Günümüzdeki siyah rap ve r&b’cilerin kendi plak şirketlerini kurduktan sonra sadece zencilere ve zenci haklarını savunanlara prim vermesi o dönemin intikamı olarak gösterilebilir.(Örneğin P.Diddy ya da Dr Dre, vs)
Endüstrinin beyaz bayrağından sonra beyaz adamlarında bu müziğe yönelmesi ve yatırım yapmaya başlaması türün sınıf atlamasına neden olur.Birkaç yıl öncesine kadar ayıplanan ve tukaka olarak gösterilen rhthym&blues artık onaylanan ve teşfik edilen bir müzik türü olmaya başlar.Bu arada adına rock’n’roll denmeye başlanmıştır bile. İşte rock ‘n roll’un kısa bir anlatımla doğuşu..Hatta rock’n’roll’un en büyük isimlerinden ve öncülerinden sayılan Fats Domino bir röportajında rock’n’roll için ‘10-15 yıl önce New Orleans’tayken biz buna rhtyhm&blues diyorduk’ ifadesini kullanır.
Daha sonraki yıllarda ortaya çıkacak olan Elvis Presley hala müzik dünyasının kralı olarak gösteriliyor. Elvis, rock’n’roll’un doğum yeri sayılabilecek Memphis’i, Amerika’yı ve hatta kilometrelerce uzaklardan hemen hemen tüm Avrupa gençliğini etkisi altına alır. 50’li yılları müzikte Elvis’in yılları olarak sayabiliriz. İngiltere’de iki genç Elvis’li yıllardan o kadar etkilenecekler ki, 60’lı yıllarda tüm dünyada bir fenomen haline gelen The Beatles’ın ilk temellerini atmaya başlayacaklardır.Bu iki arkadaş John Lennon ve Paul McCartney’dir. Aslında John Lennon daha çok Minnesota’lı Robert Allen Zimmerman adlı bir yahudiden yani bilinen adıyla Bob Dylan’dan etkilenmiştir. Rock’n’Roll’un en yaygın konuları arasında bulunan güzel kızlar, aşk,ihtiras ve çılgın partileri adeta elinin tersiyle kenara iten Dylan daha çok politikacıların genel tavırları, hayatın zorlukları, ölüm, acılar, savaş ve ırkçılık konularını işleyen protest sözleriyle dikkat çekmiştir.Başka bir deyişle yazdığı parçalara edebiyat ve derinlik katarak folk, rock ve pop dünyasındaki mihenk taşlarından biri olmuştur.Bob Dylan’ın en çok etkilendiği isim ise sanıldığı gibi Elvis Presley değil James Dean’dir.
PEKİ İNGİLTERE NE ALEMDE ?
İngiltere’nin Mısır’la girdiği ‘Suveyş Kanalı Benimdir Savaşı’ ve buna müteakip yoğun silahlanma, nükleer savaş tehditleri ve hatta Amerika’nın Vietnam’a girmesi, İngiltere’nin de politik çıkarları yüzünden Amerika’nın yanında yer alması, İngiltere’de dönemin gençliğinin sokaklara dökülmesine ve protesto yürüyüşlerine neden olmuştur. Protestoculara en büyük örneklerden biri olarak John Lennon gösterilebilir. John Lennon’ın dönemin Amerikan başkanı Nixon’la kanlı bıçaklı olduğunu sanırım bilmeyen yoktur.Hatta bu nefretin en büyük meyvelerinden birisi günümüzde hala radyoların en vazgeçilmezleri arasındadır. ’Imagine there’s no heaven’ şeklinde başlayan dizeler dönemin gençlerinin bir nevi sözcüsü olan John Lennon’ı rock’n’roll dünyasında ilahlaştıran şarkıya aittir. Geçtiğimiz senelerde George Michael’ın, İngiltere dışına çıkmasını önlemek amacıyla milyonlarca sterlin ödeyerek satın aldığı piyanonun değerini günümüz gençliğinin hiçbir zaman anlayamayacağından adım gibi eminim. Michael’ın piyanoya bir servet ödemesinin tek nedeni John Lennon’ın efsanevi Imagine adlı parçayı bu piyanoyla bestelemiş olmasıydı. O yıllarda meydana gelen en küçük olaylar bile çok anlamlı arkaplanlara sahipti.
ENDÜSTRİ CANAVARININ YENİLGİSİ
Günümüzde ise durum çok daha farklı.Yukarıda anlatılan olaylardan çok sonra 1967 yılında San Francisco’da yayımlanmaya başlayan ve daha sonra New York’a taşınan, bir döneme damgasını vurmuş Rolling Stone dergisi geçtiğimiz senelerde bir açıklama yaparak derginin içeriğinin tamamen değişeceğini açıkladı. Artık günümüz gençliğinin daha fazla önem verdiği başlıklar öne çıkarılacak. Makaleler minimuma indirgenecek ve görsellik maksimuma çıkarılacak. Başka bir deyişle hippi’lerin popüler olduğu yıllardan bu yana özellikle Amerikan popüler kültürü üzerinde büyük rol oynamış olan Rolling Stone, 2000’li yılların daha doğrusu teknolojinin kurbanlarından biri olduklarını itiraf etti. Günün büyük bölümünü bilgisayar başında geçiren ve McDonald’s’ın bize armağanlarından biri olan şipşak usulünü sadece yemeğine değil tüm hayatına endekslemiş olan bu gençlik aslında tam da istediği dergi modelini eline alacak. Bol resimli ve az makaleli.

0 BıdıBıdı: