RockTurka v2.0 | Online Rock Dergisi: 08/2007

RT Haber Bölgesinde Haber aramak için yan kisimdaki arama kutucugunu kullanabilirsiniz.

Ayrica sizinde Paylasmak istediginiz Müzikle alakali haberler var ise Yukaridaki Haber ekle butonuna tiklayarak mail adresimize haber gönderip, yazınızı yayınlıyabiliyoruz

RT Haber bölgesinde Müzikle alakali her türlü konser,festival,etkinlik,albüm haberleri gibi her türlü müzik haberine ulasabilirsiniz.

8/30/2007

ODTÜ'de rock günleri

10. Rock Station Open Air Festivali müzikseverleri kendinden geçirmeye hazırlanıyor!
ODTÜ'de rock günleri10. Rock Station Open Air Festivali 8-9 Eylül'de ODTÜ mezunları derneği Vişnelik Çim Amfide gerçekleşecek.

Tuborg'un ana sponsorluğunda yapılan festivalde Let It Flow, Ketum, Gates Of Eternity, Sokak Köpekleri, Blak Tooth, Self Torture, Impulse, Sirenia, Since Yesterday, Murat Net, Freedom Gray, Hayko Cepkin ve Pentagram gibi müzisyenler sahneye çıkacak.

8/27/2007

Axel ve Bach’ın müzik ortaklığı

Axel Roses eski Skid Row sesi Sebastian Bach la birlikte müzik çalışmalarına başladı. Uzun bir süredir konserlerde beraber şarkı söyleyen ünlü iki isim Bach’ın yeni solo albümü için iki şarkı yaptılar.

Axel Rose, Sebastian Bach dostluğu albüme yansıdı

Masstival’de gecemize müziği ve büyülü sesiyle renk katan Sebastian Bach yeni solo albümünü yayınlamaya hazırlanıyor. Angel Down isimli albümde, Bach yakın dostu Axel Rose’la birlikte iki şarkıya imza attı. Bunlardan ilki '(Love Is A Bitchslap' ikinci şarkı ise Aerosmith'’in 'Back In The Saddle'ı. Bach Axel’a yeni albümü için ne zaman şarkı söyleyeceğini sorduğunda Axel hemen diye cevap vererek bu çalışmayı başlatmış. Bach’ın ilk solo albümü 1999 yılında yayınlanan Bring ‘Em Bach Alive.

Rock’n Coke artık kapıda

Rock’n Coke için geriye kalan sayılı günleri hızlıca ve festivalle dolu dolu geçiriyoruz. Festivale bir hafta kala bu Cumartei Pazarı Rock’n Coke haftasonu ilan ettik ve içine de geçtiğimiz senerlerdeki en güzel konser performanslarını doldurduk. Haftasonunun hemen ardından haftayı, gün gün 4x4’te yayınlanacak Rock’nvideoların Coke gruplarının ı izleyerek geçireceğiz. Tarihler Rock’n Coke’a 2 gün kalayı gösterdiğinde ise 30 Ağustos Chris Cornell günü olacak. Festivale festivalden uzak kalmadan RockTurka’da hazırlanmaya devam edin…

8/26/2007

Aslı’dan ikinci klip

Rock müziğin başarılı ismi Aslı ‘Yardımcı Olmuyor’ isimli şarkısına klip çekti.
Aslı’dan ikinci klip
Üçüncü albümü "Söylediğim Şarkılarda Saklı" ile listelere hızlı bir giriş yapan Türk rock müziğinin önemli kadın vokallerinden Aslı, ikinci klibini resmi internet sitesi www.aslionline.com’da yaptığı oylama sonucu, hayranlarının seçtiği şarkıya çekti.

"Yardımcı Olmuyor" adlı şarkıya çekilen klipte, bir kadının çektiği ayrılık acısı anlatılıyor. Aslı bu klibinde yönetmen Devrin Usta ile çalıştı.

Efsane geri döndü! | ERSEN & DADAŞLAR

Ersen ve Dadaşlar, 14 yıl aradan sonra yeni albümleriyle sevenlerine yeniden merhaba diyor.
Efsane geri döndü!

Ersen ve Zafer Şanlı, Volkan Şanda, Cevdet Canel, Murat Mısırlı'dan oluşan ikinci kuşak Dadaşlar, 14 yıl aradan sonra bir zamanlar tüm Türkiye'de hit olan en güzel beş şarkılarından oluşan yeni albümleriyle sevenlerine yeniden merhaba diyor.

Yıllar sonra tekrar aramıza katıldınız. Hoş geldiniz...

Hoş bulduk... 35 yıllık müzik hayatımın liste başı olmuş beş şarkısının yeni düzenlemelerini yaptık. "Aman Tertip", "Kozan Dağı", "Ayrılık", "Yoksulluk", "Ölüm", "Dostlar Beni Hatırlasın" gibi bir dönem tüm Türkiye’nin zevkle dinlediği parçalar yapmıştık. Şimdi bu parçaları Best of Ersen ve Dadaşlar adı altında yeni nesillere sunacağız.

Cem Karaca keşfetti değil mi?

Beni İstanbul’daki çalışmalarına davet etti. "Resimdeki Gözyaşları" hazırlandığı zaman ben onların provalarındaydım. Moğollar’dan Aziz Azmet’in ayrıldığı dönemlerde Cem Karaca, "Sizin Moğollar’a solist olabilecek müzisyen burada var" diyerek beni işaret etti. Moğollar "Garip Babam" adlı 45’lik yapıyorlardı ve ben de onlara katıldım.

Ne kadar süre devam ettiniz Moğollar’la?

Moğollar’la kısa bir müddet çalıştım ve bir 45’lik yaptım. Daha sonra da Ersen ve Dadaşlar grubunu kurdum. Fehiman Uğurdemir benimleydi, Moğollardan Taner Öngür’ü aldık, İzmir’den Kılıç Danışman ve davulcu arkadaşımız Mehmet Gürsu birlikte Ersen ve Dadaşlar’ı kurduk.

Sonra ne oldu?

Fehiman’la, Taner’le, Kılıç’la, Mehmet’le 1980 yılına kadar devam ettim. 80 ihtilali ve sonrası bu arkadaşlardan ayrılıp, Zafer Şanlı, Volkan Şanda, Cevdet Canel, Mehmet Mısır ile birlikte çalışmaya başladım. Sonrasını biliyorsunuz 1993 yılında müziği bıraktım. Aradan tam 14 yıl geçti. Cevdet, Zafer ve Volkan’ın üç ay önce gelip "Bu efsane grubu tekrar bir araya getirelim" demeleriyle her şey yeniden başladı. Ve kendi imkanlarımızla bu cd’yi yapıyoruz. Yeni jenerasyon dinlesin istiyoruz. Sitemizi yaptı çocuklar. www.ersendadaslar.com adresinden albümü isteyecek, oradan dinleyecekler. Bu emeğin karşılığını oradan bulabilecekler, o dünün nostaljik çalışmaları ve bugünün best of single’ını...

Bu best of albümünüzde yer alan Kalbimdeki Acı parçanıza yıllar önce Sezen Aksu da vokal yapmış bildiğim kadarıyla?

Evet. Dünya iyisi kızdır. Ona göre ben şarkı söylerken mikrofonla sevişiyormuşum. O sene Kaybolan Yıllar’ı yaptı. Şahinler Plak’tayız ikimiz de. Çok arzu etti şarkıda vokali yapmayı.

Sizde Cem Karaca’nın emeğinin büyük olduğunu söylüyorsunuz...

Evet. Allah rahmet eylesin. İlkim’in benden ricası var, bir Cem Karaca kitabı hazırlıyormuş, benden de yazmamı istedi ve hazırlıyorum ben de. Onun cenazesine ölümünden birgün sonra ona vereceğim en güzel hediye hatim indirmekti 3 gün Kur’an okudum.

14 yıl neler yaptınız peki? Müziğe küstünüz mü?

Hiç müziğe küsmedim. Ama 1992 yılından itibaren özel televizyonların kurulması ve çok sanatçının çıkışı müziğin seyri ve gençlerin anlayışı da değişti. Müzik, popüler müzikten, Anadolu rock’tan uzaklaşıp rock denilen noktaya geldi. Gençleri seviyorum destekliyorum. Öte yandan kendi müziğimizle normlarımızla Karacaoğlan, Yunus Emre, Mevlana, Pir Sultan Abdal’larımız var. Bunların hepsi bir derya ve yıllarca ölmeyecek.

Bu grubu mutlaka izleyin

Son dönemin ses getiren gruplarından biri olan Portecho izleyicileri ile buluşacak.
Bu grubu mutlaka izleyin
The New York Times gazetesinin 'hızla yükselen, geleceği parlak grup' olarak nitelendirdiği Portecho yani Tan Tunçağ ve Deniz Cuylan ikilisi 22 Ağustos'ta Blanco'da sahneye çıkacak.

Grup aynı zamanda 2 Eylül'de Rock'n Coke sahnesinde olacak. Elec-Trip Records imzasıyla çıkan 'Undertone' albümleriyle grup parçalarında 80'lere göndermeler yapıyor.

Barış'ın yerini benzeri aldı

Geçirdiği trafik kazası sonrası hayatını kaybeden Barış Akarsu’nun yarıda kalan dizisi yeni haliyle ekrana gelecek.
Barış'ın yerini benzeri aldıRock şarkıcısı Barış Akarsu (28) Bodrum'da geçirdiği trafik kazasından sonra 4 Temmuz'da hayatını kaybetmişti.

Barış Akarsu'nun Merve Sevi'yle başrollerini paylaştığı 'Yalancı Yarim' dizisi de yarım kalmıştı. Merve Sevi yeni bir diziye başlıyor.

'Dağlar Delisi' adlı dizide Merve Sevi'ye Barış Akarsu'ya çok benzeyen Volkan Keskin eşlik edecek. Volkan yüzlerce aday arasından Barış'a benzediği için seçilmiş.

Genç oyuncu uzun saçları, sürmeli gözleri, atletik vücudu ve giyimiyle Barış'ın ikizi gibi.

8/12/2007

Bon Jovi listelere fırtına gibi döndü..

Son olarak 1988’de “New Jersey” ile ABD listelerinde zirveye oturan Bon Jovi topluluğu, bu kez aynı başarıyı “Lost Highway” albümüyle gösterdi.


İSTANBUL - BBC’nin internet sitesinde yer alan habere göre, Bon Jovi’nin yeni albümü müzik listelerine bir numaradan girdi. Son olarak “New Jersey” albümüyle 1988 yılında, “Slippery When Wet” albümüyle 1987 yılında liste başı olan topluluk tekrar aynı başarıya ulaştı.

Bu arada, Bon Jovi grubu, Londra’daki eski ismi “Millennium Dome” olan 02 Arena’da izleyici karşısına çıktı. Konserde, topluluk “You Give Love A Bad Name”, “Keep the Faith” gibi ünlü parçalarını seslendirdi.

Topluluğun 15 yıldan bu yana verdiği ilk kapalı alan konseri olan etkinliğin biletleri, Nisan ayında 30 dakika içinde tükenmişti.

Bon Jovi topluluğunun bugüne kadar dünya çapında 120 milyonun üzerinde albümü satıldı.

8/11/2007

Beklenen "Tool Konseri" 7 Eylülde Kuruçeşme Arena’da!..

1990 yılında Los Angeles’ta kurulan Progresif Rock grubu,ilk albümleri Opiate’ı 1992’de çıkardı.Fakat onları üne kavuşturan 1993 yılında çıkardıkları Undertow albümleri oldu. Toplam 6 albüme sahip grubun son albümü 10.000 Days 2006’da piyasaya sürüldü. Görselliğe verdikleri önemle tanınan grup, her biri adeta bir sanat eseri olan kliplerindeki görselliği, sahne showlarına taşımasıyla da tanınıyor.

Dünya çapında geniş bir hayran kitlesine sahip grubun Türkiye’de de onbinlerce dinleyeni,adlarına fan klüpleri bulunmaktadır. Yıllardır ülkemize gelmesi beklenen grup BKM organizasyonuyla 7 Eylül’de Turkcell Kuruçeşme Arena’da!

İndirimli Dönem Fiyatları :

Sahne Önü: 150 YTL
Normal Giriş: 80 YTL

Normal Dönem Fiyatları :

Öğrenci Giriş: 50 YTL

- İndirimli dönem öğrenci biletleri tükenmiştir.
- Sahne önü ve öncelikli dönem biletleri kısıtlı sayıdadır.
- Oturma düzeni bulunmamaktadır.
- Öğrenci bileti alan müşterilerimiz, girişte öğrenci kimliği kontrolü
yapılacağı için kimliklerini yanında bulundurmalıdırlar.
Öğrenci kimliği olmayanlar kesinlikle etkinlik mekanına alınmayacaktır.


http://www.toolband.com/tour/index.html

Mor ve Ötesi | Biyografi

Mor ve Ötesi

Mor ve Ötesi 1995 yılının Ocak ayında Kerem Kabadayı, Harun Tekin, Derin Esmer ve Alper Tekin tarafindan kuruldu. Kendi bestelerinden oluşan ilk albümünü aynı yılın Ağustos ayında Stüdyo Spectrum'da kaydeden grup, 1996'nın Ocak ayında çalışmaya son halini verdi ve "Şehir", 1996'nın Haziran ayında piyasaya çıktı. Grubun ilk video klibi 'Yalnız Şarkı', farklı tarzıyla büyük ilgi çekti.

1997 yılı grup adına önemli gelişmelere sahne oldu. İstanbul dışındaki ilk konserini ODTÜ'de veren mor ve ötesi'nde ilk eleman değişikliği de bu yıl gerçekleşti ve Burak Güven, Alper Tekin'in yerine gruba dahil oldu. Şubat 1998'den itibaren Captain Hook'ta ilk düzenli bar programını yapan mor ve ötesi, bir yandan da yeni albümünü hazırlıyordu. Ada Müzik Stüdyosu'nda Volkan Gürkan'la beraber kaydedilen "Bırak Zaman Aksın"ın ardından Derin Esmer gruptan ayrılırken Kerem Özyeğen gruba katıldı. Albüm 1999 Mart ayında Ada Müzik tarafından yayınlandı.

1999 yılının Ağustos ayına gelindiğinde grup bir Bülent Ortaçgil bestesi olan 'Sen Varsın' üzerinde çalışıyordu. Tam o günlerde benzersiz bir felaketle karşılaştı Türkiye. 17 Ağustos'tan sonra, herkes gibi, grup da bir süre kendine gelemedi.

2000 yılının başlarında mor ve ötesi ülke çapındaki nükleer karşıtı kampanyaya destek verdi. Bu destek hem konserlerle, hem de zamanın Cumhurbaşkanı'na canlı yayında yöneltilen bir soruyla sürdürüldü. Akkuyu'ya nükleer santral kurulması büyük bir toplumsal uzlaşma sonucu engellendi. 16 Haziran'daki H2000 müzik festivalindeki konser çok başarılı geçti, Temmuz ayında ise grubun 'Sen Varsın'la katıldığı "Şarkılar Bir Oyundur" adlı Ortaçgil'e saygı albümü yayınlandı. mor ve ötesi üçüncü albümünün kayıtlarına girmeden önceki en önemli performansını 16 Aralık'ta Hilton Convention & Exhibition Center'da Placebo'nun ön grubu olarak gerçekleştirdi.

Üçüncü albüm "Gül Kendine"nin kayıtları, 27 Aralık günü Volkan Gürkan prodüktörlüğünde Ada Müzik Stüdyosu'nda başladı, ve albüm 2001 Aralık ayında piyasaya çıktı. Grubun resmi web sitesi www.morveotesi.com da aynı ay içerisinde faaliyete geçti.

2002 Nisan ayında mor ve ötesi ilk Türkiye turnesine çıktı. İzmir, Denizli, Bursa, Adana, Antalya ve Antakya'yı kapsayan bu turne, Fil Yapım'la başlayan uzun soluklu bir işbirliğini müjdeliyordu. 2 Temmuz 2002 akşamı H2000'de mor ve otesi tarihinin en başarılı konserlerinden birini verdi. Çeşitli basın yayın organlarınca görsel ve işitsel bir şölen olarak nitelenen performansa yaklaşık 5000 kişi tanıklık etti.

2003 yılı dünyanın gördüğü en görkemli muhalefet dalgasıyla başladı. Yaklaşan Amerikan saldırganlığına karşı ses çıkaran milyonlara mor ve ötesi de sanatçı dostlarıyla birlikte katıldı. Grubun bestelediği ve Aylin Aslım, Athena, Bülent Ortaçgil, Feridun Düzağaç, Koray Candemir, Nejat Yavaşoğulları ve Vega ile birlikte seslendirilen 'Savaşa Hiç Gerek Yok' adlı parça, savaş karşıtı hareketin marşlarından biri oldu ve 1 Mart 2003 günü Ankara'da 100.000 kişiyle birlikte söylendi.

2003 Mayısı'nda mor ve ötesi "Yaz" isimli bir single yayınladı. Bu single'da yer alan Şehrazat bestesi 'Yaz Yaz Yaz' yaza damgasını vururken, grup Fanta Gençlik Festivali kapsamında 17 kenti kapsayan bir turne gerçekleştirdi. Sonbaharla birlikte dördüncü albüm çalışmalarına hız verilirken, grup bir yandan da Çağan Irmak'ın "Mustafa Hakkında Herşey" filminin müziklerini hazırladı. 2003 Eylül ayında düzenlenen "Rock Şişede Durmaz" sloganıyla ilk kez düzenlenin Barışarock festivaline katıldılar.

Ocak 2004'te "Dünya Yalan Söylüyor" için stüdyoya giren grup, çalışmalarını Tarkan Gözübüyük prodüktörlüğünde hızla sonuçlandırdı ve albüm 30 Nisan Cuma günü Pasaj Müzik etiketiyle yayınlandı. Albümün ilk video klibi için Mustafa Hakkında Herşey filminde de kullanılan 'Bir Derdim Var' adlı parça seçildi. İkinci video klip ise 'Daha Mutlu Olamam' ve 'Yaz Yaz Yaz' kliplerini de yöneten Mahir Akyol tarafından 'Cambaz' isimli parçaya çekildi.

2006 Mayıs'ında "Büyük Düşler" albümünü yayınladı. Albüm de Mor ve Ötesi 1980 darbesini konu alan 'Darbe' adlı şarkısıyla dikkat çekiyor. Ayrıca 'Küçük Sevgilim' şarkısına Şebnem Ferah vokal yaptı. Mor ve Ötesi ilk kliplerini 'Şirket' isimli parçasına çekti. Muhalif tavırlarını şarkılarına yansıtan grup Karşı Festival Barışarock'ta bu duruşlarını tekrar gösterdiler.

The Offspring dönüyor!

Punk tarihinin en cafcaflı grubu Offspring yeni albümüyle geliyor…

The Offspring dönüyor!

The Offspring nihayet uzun süren bir bekleyişin ardından bu ay Japonya'da bir konser verecek.

Arctic Monkeys, Black Eyed Peas, Gwen Stefani, Kasabian, Avril Lavigne, Bloc Party ve Interpol gibi isimlerin sahne alacağı Summer Sonic Festival Japonya'da önümüzdeki ay gerçekleşecek ve The Offspring de line-up'a katılan en son güncel isim.

Grup, festivalin ardından yeni albüm kayıtlarını tamamlayarak The Offspring severlerin karşısına çıkmayı planlıyor.

Heavy rock bitti mi?

Tool solisti Maynard James Keenan yeni projesini anlattı ve heavy rock’ın artık bittiğini iddia etti.
Heavy rock bitti mi?
Puscifer adını verdiği yan projesi, insanlara ilham vermek, onları etkilemek için ortaya çıkan bir proje.

Heavy rock’ın bittiğini, müzik endüstrisinin artık ölmeye başladığını söyleyen Keenan, bu projeyi bir cd olarak değil de, belki internet üzerinden yayımlayacağını da sözlerine ekledi.

Puscifer’ın sound’u hakkında country, hip-hop ve elektronik müziğin harmanı olarak bahseden Keenan, bu projede Primus davulcusu Tim Alexander, gitarist Johnny Polonski, şarkıcı Lisa Germano ve aktris Milla Jovovich’le çalışmış.

Puscifer daha önce Underworld filminin soundtrack'inde bulunuyordu fakat projenin tamamının 2007 sonbaharda çıkması bekleniyor.

Öz'ün bilmediğiniz halleri.:

Rock müziğin asi ismi Özlem Tekin’i hiç böyle tanımadınız!
Öz'ün bilmediğiniz halleri

Rock müziğin sevilen sesi Özlem Tekin, günlük hayatına dair merak edilenleri Cosmogirl dergisine bir bir anlattı. Üstelik 'altı farklı halini' kılıktan kılığa girerek canlandırdı.

• Sahne kostümlerimi, Behice adlı modacı bir arkadaşım hazırlıyor. Senelerce kostüm diye bir şey yapmadık; deri pantolon, atlet, çizmeyle çıktım sahneye. Hayranlarım bu durumdan rahatsız olunca, konsepti değiştirdik.

• Konserden önceki gece pek uyuyamam. Çok fazla adrenalin salgılıyorum ve uykum kaçıyor. Hele konser başka şehirdeyse; uçaklar, yollar. Genelde yorgun giderim konsere.

• Sahneye çıkmadan önce bütün orkestra arkadaşlarımla kuliste bir araya gelip, ellerimizi ortada birleştirip; basketçilerin yaptığı gibi bağırırız. Bunu uğur getirsin diye mutlaka yaparız. O olmazsa işimiz eğreti gidecek gibi geliyor bize.

• Kick-box, fitness, kendo, yüzme ve vücut geliştirme yaptım. Bıktım spor yapmaktan yıllardır. Ama yer jimnastiği yapmayı çok isterdim. Hatta annem küçükken beni kaydettirmek için götürmüş ama ben korkup kaçmışım. Keşke gitseydim.

• Hareketsiz kaldığım zaman, hiç vicdan azabı çekmiyorum. Spor yapmayacağım artık. Durdum ve bu da kendi seçimim. Vücudumun bozulmasından bana ne? Yaşlandım, bıraktım artık. Formda kalmaya çalışmak da çok gıcığıma gidiyor.

• Koyu Fenerbahçeliyim. Maçları takip ediyordum ama arkadaşlarım 'çok gürültü yaptığım ve kavga çıkarttığım' gerekçesiyle yasakladılar!

• Yeşil sebzeleri aldıktan sonra onları teker teker yıkamaktan, sirkeli suda bekletip, ayrı ayrı kaplarda dolaba kaldırmaktan büyük zevk alırım.

• Bulaşık da yıkarım, bulaşık makinesi de boşaltırım. En nefret ettiğim mutfak işi ise; kızartma tavası gibi çok beklemiş bulaşıkları yıkamak olabilir.

• En favori yemeğim; köfte, patates ve biradır. Tatlı ise hiç sevmem, işim olmaz. Bazen yaz aylarında dondurma yiyebilirim.

• Ben pek misafirperver değilimdir; ama erkek arkadaşım misafiri çok sever. Çok güzel yemek yapar ve arkadaşlarını davet etmekten çok hoşlanır. Dolayısıyla benim de bir süredir öyle bir hayatım var. Yani davet etmem ama misafir geldiğinde de iyi ağırlarım.

• Akşam yemeği davetlerinde masa düzenine önem veririm. Çok basit bir şey yeniyorsa bile masayı çok güzel süslerim. Fırfırlı masa örtüleri falan kullanmam tabii ki! Amerikan servisi tercih eder, peçeteleri farklı farklı katlarım.

• "Güzel yemek yaparım" diye iddiam yok. Bazen kötü yemeklerim de oluyor ama kimse bir şey demedi şimdiye kadar.

• Tabakları takım kullanmam. Sıkılıyorum aynı şeyleri görmekten. Değişik aldığım için, eve kalabalık misafir geldiğinde rezil oluyorum.

• Yatarken pijama giyerim. Mümkün olduğunca düz nevresim takımları kullanırım. Çiçekli böceklileri sevmem. Saten de kullanmam; onların görüntüsü şık ama uyku için hiç rahat değiller.

• Uyuduğum oda çok karanlık olmalıdır. Işıktan çok rahatsız olursam uyku pedi kullanıyorum.

• Hayatım boyunca yattığım ve kalktığım saat hiç belli olmadı. Ama tercih ettiğim, 24.00 gibi yatıp, 07.00 gibi kalkmak. Çok uyumayı hiç sevmem. Kaçta yatarsam yatayım, erken kalkmaya çalışırım. Tek kişilik yatakta da yatamam.

• Yatağa girmeden önce eğer çok aşırı yorgun değilsem, mutlaka makyajımı temizlerim. Çok üşensem de kremiydi, toniğiydi derken yüzüme epey zaman harcıyorum.

• Çok sık kabus görürüm. Kenara not alsam, sağlam bir korku filmi çıkar. Yattığım yeri de yadırgarım.

8/10/2007

10. Uluslararası Ankara Rock Station Müzik Festivali 8-9 Eylül!..

Bu sene 10.’su düzenlenecek olan Ankara Rock Station müzik festivali için geri sayım başladı. 10. yıl kutlamaları nedeniyle festivalin bu sene açık havada yapılması planlanıyor ve mekan olarak ise ODTU mezunlar derneği Vişnelik / Çim amfi uygun görülmüş.

Festival’de sahne alacak ilk 5 grup belli oldu;

Self Torture
Derin6
Black Tooth
Since Yesterday
Saints ’N’ Sinners

Festival’de sahne almak isteyen gruplar info@rock-station.org adresinden iletişime geçebilir. İnternet’ten demo yollamak içinse hicribozdag@gmail.com adresi kullanılabilir.

Ayrıntılı bilgi için festival resmi web sitesi :
http://www.rock-station.org

9. Amatör Müzik Grupları Yarışması "Battle of The Bands ’07"!...

Kendine güvenen amatör müzik grupları! Boğaziçi Üniversitesi radyosu radyo bogaziçi, 2007 sonbaharında size büyük bir fırsat sunuyor! 14. Sınırsız Müzik Günleri kapsamında bir gelenek halini alan ve bu sene 9.su gerçekleşecek olan amatör müzik grupları yarışması “Battle of the Bands”, sizin için müzik piyasasının kapılarını aralıyor. Dereceye giren grupların ödüllendirileceği; plak şirketlerinden temsilciler ve müzik otoritelerinden oluşan seçkin jüri üyelerinin katılımıyla gerçekleştirilecek olan “Battle Of The Bands”, 6 Ekim 2007 Cumartesi günü Boğaziçi Üniversitesi’nde müzik severlerle buluşuyor.

Battle of the Bands 2007 Katılım Şartları

Tüm Türkiye’den katılıma açık olan yarışmaya katılmak isteyen ve kendine güvenen müzik grupları için gerekli şartlar ve bilgiler:

-Yarışmacı gruplar amatör olmalıdır. (Daha önceden herhangi bir nedenden dolayı ticari amaçlı albümleri yayınlanmamış olmalıdır.)

-Başvurular 1 Ağustos 2007, Çarşamba günü başlar ve 10 Eylül 2007, Pazartesi gününe kadar devam eder. Yarışmaya katılacak gruplar demolarını, müzik tarzı, grubu anlatan tanıtıcı bilgi ve resimle birlikte, bu tarihe kadar radyo boğaziçi’ne elden ya da kargo ile iletmek zorundadırlar.

Adres: Radyo Boğaziçi, Boğaziçi Üniversitesi / Superdorm, FB B007, Cengiz Topel Cad., 80630, Uçaksavar Etiler / İSTANBUL

-Demolar CD-Audio veya mp3 formatında olmalıdır.
(Grup performanslarının değerlendirilmesinde jürinin daha sağlıklı bir değerlendirme yapabilmesi açısından, hazırlanan demolarda yer alan eserler, grupların kendi besteleri olmalıdır ve demo CD’sinde en az üç beste bulunmalıdır.)

-Katılan her eser, grup ve/veya sanatçının kendi bestesi olmalıdır. Adaptasyon, remix çalışmaları kabul edilmeyecektir. Eserlerde jürinin farkına varamadığı bir alıntı çıkması durumunda sorumluluk kabul edilmez, tüm sorumluluk gruba aittir.

-Başvurular bittikten sonra yapılacak ön elemede, finale katılmaya hak kazanan gruplar, finalde performanslarını plak şirketlerinden temsilciler ve müzik otoritelerinden oluşan seçkin bir jüri önünde sergileme fırsatını yakalayacaklardır.

-Finallere katılmaya hak kazanan gruplar 15 Eylül 2007, Cumartesi günü radyo boğaziçi’nin resmi internet sitesi olan
http://www.radyobogazici.net adresinden ve basın yayın organları aracılığıyla duyurulacaktır.

-Finalist grupların final performans sırası, final günü çekilecek kura ile belirlenecektir.

-Finalistler yarışma sırasında yalnızca kendi bestelerini seslendirebileceklerdir. (Şarkı sayısından bağımsız olarak her finalist grubun 30 dakikalık sahne performans hakkı bulunmaktadır ve seslendirilecek şarkı sayısı 3 olarak sabitlenmiştir.)

-Yarışma 6 Ekim 2007, Cumartesi günü Boğaziçi Üniversitesi Güney Kampusu’nda, açık havada yapılacaktır. Havanın yağmurlu olması durumunda, yarışma yine aynı tarihte, Boğaziçi Üniversitesi Uçaksavar Kampusu Garanti Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilecektir

8/07/2007

BarışaRock 2007 Sahne Listesi

BarışaRock 2007 Sahne Listesi PDF Yazdır E-posta

* BarışaRock 2007'de sahne alacak gruplar açıklandı.
* BarışaRock 2007'de "Kadife Çekiç" ve "Mavi Duman" adı ile 2 sahne yer alacak. Bu iki sahnenin biri diğerinden daha önemli ya da önemsiz değil. Daha çok yeni gruba yer açabilmek için iki sahne kararı aldık.
* Grupların hangi sahnelerde yer alacağını ve sahne saatlerini daha sonra açıklayacağız.
* Listedeki grupları elden demo, albüm ya da sözlü başvuru yapan veya foruma başlık açarak katılım isteğini bildiren gruplar arasından seçtik.

  1. 6 hr Sundae (AVUSTRALYA)
  2. 17 Ohm
  3. Abraxas
  4. Aduuket
  5. Ahibba
  6. Anima
  7. Annwn
  8. Arşmahal
  9. Ayılar
  10. Aylin Aslım & Yakup (Akustik)
  11. Bertuğ Cemil
  12. Boikot (İSPANYA)
  13. Bulutsuzluk Özlemi
  14. Bülent Ortaçgil
  15. Cahit Berkay - Zan
  16. Çar Newa
  17. Deli
  18. Deli Selim
  19. Dembedem
  20. Demir Demirkan
  21. Dinar Bandosu
  22. Dirty Black
  23. Doxan
  24. East2West (ALMANYA)
  25. Efsun
  26. Farzad Golpayegani (İRAN)
  27. Feryal Öney
  28. Gevende
  29. God is an Astronaut (İRLANDA)
  30. Hakan Kurşun
  31. Hariçten Gazelciler
  32. Hipnoz
  33. Işığın Yansıması
  34. Kaptan Zaman (Taner Öngür - Serap Yağız)
  35. Kara Güneş
  36. Kiralık Orkestra
  37. Mai
  38. Marsis
  39. Massar Egbari (MISIR)
  40. Melatonin
  41. Moğollar
  42. Moral
  43. Narkoz
  44. Nev
  45. Nitro
  46. Ogün Sanlısoy
  47. Otr
  48. Sabih Cangil
  49. Sek.Z
  50. Semaver Kumpanya Ritm Grubu
  51. Senfonya
  52. Soul Sacrifice
  53. Teneke Trampet
  54. Unleash
  55. Vedat Yildirim - Bajar
  56. Violet
  57. White Wash
  58. Yalnış
  59. Yash-Ar (Yaşar Kurt - Arto Tunç Boyacıyan)
  60. Yeni Harman
  61. Yolgezer
  62. Zardanadam


*Sahne listesinde değişiklikler olabilir.
*Demirhan Baylan müzik çalışmalarına ara verdiği için BarışaRock'ta sahne alamayacağını ama alanda bizimle birlikte olacağını bildirdi.

Jack Rock Road Show’u başlatıyor

jack danielsjank road

2007 yazına damgasını vuracak olan Jack Rock Road Show, yaklaşık 100 kişiden oluşan profesyonel ekibi özel olarak hazırlanan ve Avrupa’nın ilk mobil pazarlama tırı ile Çınarcık-Yalova, Ören-Burhaniye, Çeşme-Izmir, Bodrum-Muğla, Side-Antalya ve İstanbul’da gerçekleştireceği rock konserleriyle rockseverleri çoşturacak.

Türkiye’nin önde gelen sahil merkezlerini dolaştıktan sonra 25 Ağustos’ta İstanbul’a gelecek olan “Jack Daniel’s Rock Road Show” İstanbul Parkorman’da muhteşem bir finalle sona erecek. Sürprizlerle ilgili bilgiler önümüzdeki günlerde rockseverlerle paylaşılacak. Jack Rock Road Show ile ilgili gelişmeler ayrıca resmi web sitesi www.jdrockturkey.com dan takip edilebilir.

Jack Rock Road Show Takvimi

4 Ağustos Cumartesi/Çınarcık-Yalova/ Teşvikiye Plajı
6 Ağustos Pazartesi/Ören-Burhaniye/Halk Plajı
8 Ağustos Çarşamba/Alaçatı-Cesme Halk Plajı
10 Ağustos Cuma/Bodrum-Muğla/Gümbet
12 Ağustos Pazar/Side-Antalya/Halk Plajı
25 Ağustos Cumartesi/Maslak -İstanbul/Parkorman
Jack Road Show’da sahne alacak gruplar;

1- RAKI – 700 Milyon / ANKARA – (“JD Music” Rock Competition 1.si)
2- OPAL– Kıyametin / İSTANBUL – (“JD Music” Rock Competition 2. si)
3- PUNCH – Lover Care / İZMİR – (“JD Music” Rock Competition 3.sü)
4- PARTİ – Rüya / BALIKESİR – (Rolling Stone özel ödülü)
5- KARA TAHTA – Acemi Şarlatan / İSTANBUL
6- PIN – İsyan / İSTANBUL
7- OMINOUS GRIEF – The Seraph / ANKARA
8- DEM – Fırtına / İSTANBUL
9- TORTU – Karanlıkta / İSTANBUL
10- VAGUS – Susmuyor / İSTANBUL

*Jack Daniel’s rock müziğine verdiği desteği Road Show ile devam ettirirken ticari amaç gütmediğinden dolayı etkinlik alanlarında alkol tadım ve ikramı yapmayacaktır. Konser alanlarına 18 yaşından küçükler alınmayacaktır.

Deli grubu dağıldı (gitarist ve basçı gruptan ayrıldı)

Deli grubunda şok bir haber.

Deli grubunun gitarist ve basçısı gruptan ayrıldı. Deli grubunun kurulduğu andan itibaren grupta bulunanlardan şu anda sadece vokal kaldı. İlk kurulduktan sonra orjinal albüm çalışmalarında bateristi değiştiren grupta,şimdi ise gitarist ve basçı gruptan ayrılma kararı aldı. Deli ismi grubun ortak ismi olmasına rağmen gitarist ve basçı bu isimide bırakarak vokalin kullanmasına izin verdiler.Deli grubunun gitarist(Mehmet Alhas)'ın askere gitmesi ile konserlerde başka gitarisile birlikte çalışmaları daha sonralar gitaristin ayrılmasına sebep oldu. Basçının da grupta eski havanın kalmadığını ve bazı kişilerin ön plana çıktığı gerekçesi ile grubu bıraktığı söylenenler arasında. Mehmet (deli grubunun eski gitaristi) ile konuşurken ağzından birkaç cümle almayı başardım. İleride elektronik rock yapma gibi bir planları varmış. Türkiye'de bu tarz müziğin fazla yapılmadığı gerekçesi ile böyle bir karar aldığını söylediler. Barışarock festivalinde tamamen farklı bir Deli grubunu sahnede göreceğiz.

Rock’n Coke’un yeni ismi :


Rock’n Coke’un yeni ismi :



1,2 Eylül tarihlerinde Hezarfen Havaalanı'nda beşinci kez gerçekleşecek olan Rockn Coke’un grupları geçtiğimzi haftalarda The Smashing Pumpkins, Franz Ferdinand, Manic Street Preachers, Chris Cornell gibi dev isimlerle belirlenmişti. Bu hafta festival cephesinde bir gelişme daha oldu. Badly Drawn Boy’un programa eklendiği açıklandı ...
Türkiye’nin en büyük açık hava müzik etkinliği Rock’n Coke İstanbul bu yıl 5. kez düzenleniyor. Rock’n Coke 2007’de sahne alacak gruplar geçtiğimiz haftalarda açıklanmıştı. . The Smashing Pumpkins, Franz Ferdinand, Chris Cornell, Manic Street Preachers ve daha bir çok isim Rock’n Coke sahnesinde hayranlarıyla buluşacak. Coca-Cola tarafından Pozitif organizasyonu ile Dream Tv vasın sponsorluğunda düzenlenen Rock’n Coke’ta son günlerde eklenen isim Badly Drawn Boy. İngiliz indie dünyasının utangaç çocuğu Damon Gough, müzik dünyasında bilinen adı olan Badly Drawn Boy’u, “Sam & His Magic Ball” adlı yerel bir TV programından esinlenerek aldı. Badly Drown Boy, 2 yıllık bir aradan sonra “Born in the UK” adındaki yeni albüm sonrasında başladığı uzun soluklu dünya turnesi kapsamında ilk kez İstanbullu hayranlarıyla buluşacak.

8/05/2007

CEM ADRIAN




30.11.1980 tarihinde Edirne'de doğmuştur. Yugoslav kökenli bir ailenin 2. çocugu olan Cem Adrian müzik çalışmalarına ortaokul yıllarında başlamış ve ilk kayıtlarını yine o tarihlerde yapmıştır.
18 yaşında başladığı radyoculuk hayatına 6 yıl devam etmiş, bu süre içinde tiyatro ve fotografçılık eğitimi almış, çalıştığı radyonun kayıt stüdyosunda kendine ait yaklaşık 250 şarkı kaydetmiştir.

2003 yılında İstanbul'da Serkan ve Efkan Erdal'la kurdukları Mystika isimli etnik müzik grubunda solist ve dansçı olarak çeşitli mekanlarda sahne almıştır.

2004 sonbaharında Fazıl Say'ın davetiyle Bilkent üniversitesi sahne sanatları fakültesinde özel öğrenci statüsünde eğitime başlamış, 2005 şubat ayında "Ben bu şarkıyı sana yazdım" isimli ilk albümünü yayınlamıştır. Albüm sanatçının 1997 ve 2003 yılı arasında Edirnede kaydettigi amatör demoların ve 2004 ekim ayında Fazıl Say'la verdiği ilk akademik konserinden kayıtların bir derlemesidir. "Demo albüm" niteliğindeki bu çalışma müzik sektöründe 16000'lik bir satış başarısı göstermiş, alternatif müzik kategorisinde olmasına ragmen pop müzik listelerinde üst sıralarda yer almıştır.

2005 yılında Babylon konserler dizisi başta olmak üzere Türkiye'de verdiği konserlerini, 2005 eylül ayında Hamburg müzik sezonunun açılışında Fazıl Say, Bremen jazz festivalinde Burhan Öcal ve Fazıl Say'la sürdürmüştür.


2006 yılı ocak ayında prodüktörlüğünü kendisinin üstlendiği ve 2006 sonbahar aylarında yayınlanacak olan 2. albümü ve kitabı "Aşk bu gece şehri terk etti" nin çalışmalarına başlamıştır.

8/04/2007

Garbage’dan toplama albüm :

Garbage yeni toplama albüm çalışması “Absolute Garbage”ı yayınladı. Absolute Garbage, çıkış tarihi en çok ertelenen Garbage albümü olma özelliğini de taşıyor. Ayrıca grubun son bir vedası niteliğinde de görülüyor.




Queer , Only Happy When It Rains , Stupid Girl , Milk, The World is Not Enough, Cherry Lips ve Shut Your Mouth gibi en iyi Garbage şarkılarından oluşan toplama albüm “Absolute Garbage” müzik marketlerdeki yerini almak üzere. “Bleed Like Me” albümü öncesi dağılma tehlikesi yaşayan Garbage, derleme albüm “Absolute Garbage”tan çıkan ilk single Dream TV’de videosunu sıklıkla izlediğimiz “Tell Me Where It Hurts”. Grubun bu albümü müzik çevrelerinde bir veda hazırlığı gibi görülüyor ve solist Shirley Manson’ın solo albüm çıkarma söylentieri de devam ediyor.

RockTurka Röportaj Bölümü | ALTÜST

Müzik hikayeniz nasıl başladı?

2005 yılının nisan ayıydı yanılmıyorsam, Gökhan ve ben beraber birşeyler yapmaya karar verdik ancak buna grup olalım v.s. diye başlamadık. Ben söz yazıyordum Gökhan’da esasında bunların birer şarkı olabileceğine inanıyordu ve böyle başladık. Eğer sorduğun soru müziğe nasıl başladığımızsa, boşver onu : )

Muğla’da yaşıyorsun bildiğim kadarıyla? Sence bir müziği üretirken yaşadığın yerin önemi var mıdır?

E tabi ki vardır. Eğer bir demo kaydı için taa 600 km aşıyorsan ve ardından gitar çalıp, vokal yapman gerekiyorsa. Şarkı orada oluşuyorsa ve sen muhtemelen sıçıp seni eleştirenlere de bakın beyler bu iş böyle böyle oldu diye anlatamazsan tabi ki var. Adam durmadan detone var, cart var curt var. Eyvallah bizde duyuyoruz onları ama gel gör ki o kadar şarkıyı bir günde yapmazsak yemek yiyecek paramız kalmayacak yada bu işi yapmayacağız. Burada akıl vereceğine daha iyisini otur yap demek düşüyor da sorudan saptık : )

Geçmişten veya günümüzden rock veya daha başka tür müzik yapan müzisyenlerden etkilendiğin isimler var mı?
Kendinize özgü bir şeyler oluşturmak istersiniz elbette ama rock müzik geleneğinden faydalanacağınız kimseler var mı?

Tabi ki var. Feridun Düzağaç’ın söz yazım tekniği, bunalımı, melodileri hep mest etmiştir beni. Leman Sam’da aynı şekilde. Bir diğer yandan çocukluğumun grubu dediğim Ezginin Günlüğü, 2004 yılında Git ile söz yazımına ve Türk müziğine yeni bir tarz getiren 6.cadde ve devamında emreaydın… daha bir ton insan sayabilirim… aaa unutmadan mor ve ötesi çok etkilenirim hala yaptıkları her işten. Gripin de öyle, sahnede duruşum Birol abi gibidir mesela… ah bir de durduğum gibi söyleyebilsem : )

Emrah senin web tasarımı konusunda da becerin var. Mesela Gripin, Mor ve Ötesi ve Emre Aydın’ın sitelerini yapmışsın. Bu isimlere yakınlaşmanda bu işin bir etkisi var mı?

Çünkü mesela Emre Aydın’ın bazı demolarına katkısını görüyoruz.Tabi ki var. Yok dersem yalan olur, ama sadece cesaret konusunda yararı oldu. Örneğin ben lise de kendimi konserde söylerken hayal edip dolaşırken caddelerde az küfür yemedim şoforlerden : )

Yeri gelmişken demolardan bahsedelim biraz da. Demoların geniş bir yelpaze sunuyor gibi geldi bana. Adını Sen Koy ve Aydilge ile yaptğın düet gibi mesela.Abi şimdi durum şu, ben arabesk dinlerim… dinlemem diyene de saygı duyarım. Ama çok fazla dinlemem, ama dinlediğimi de çok sever kafama takarım. Bunun yanında elektronik müzikte severim, rock müzikte… ee ne yapmak lazımdır?

Harman… Seni şiirlerinle de tanıyoruz Emrah. Şarkı sözü yazmakla şiir yazmak arasında fark varsa eğer, bu nedir sence? Şarkı sözü yazmak insanı kısıtlıyor, oturup hadi şarkı sözü yazayım diye bir şeyim olmadı hiç. Ben genelde şarkı sözlerini yürürken yazıyorum, şiirleri otururken. Tek fark bu, ciddiyim.Şiirlerinde ve şarkı sözlerinde bir depresiflik var gibi?Matematik bölümünde 4. yılım ve geçtiğim kredi sayısı 14, ailem bunu bilmiyor, maddiyat mahvolmuş, kız arkadaşım başka şehirde, telefonun sürekli şarjı bitiyor, küresel ısınma başladı ve hayat inanılmaz derecede yorucu. Bırak ta olsun ya depresiflik.

Sen sözleri yazarken müzikal anlamda bir fikir yürütüyor musun? Sana göre şarkı müzikle mi ön planda olur yoksa sözle mi?

Sözle : P, ama bok gibi bir sözü de müzikle deli dehşet sunabilirsin insanlara. Ama söz benim için en önce gelir. her şeyden önce. At avrat söz : PRock müzik hakkında düşüncelerin nelerdir?
Kendine bir siyasi rol çiziyor musun bu bağlamda?

Eğer yaşıyorsak ve bir şeyler düşünebilecek kapasitedeysek siyasetin içindeyizdir. Rock müzik bana hayatın kendisini sunuyor çünkü sınır tanımıyor. Rocker’im diyemem ama rock dinliyorum diyebilirim. İkisi farklı şeyler. Ama cümle git gide saçmalaşmadan toparlayım, siyasi çizgi esasında dinlediğin müzik ile doğru orantılıdr fakat günümüzde her şey topaç.Bir de tarzlar var tabi.

Sen bu tarz olayına nasıl bakıyorsun? Kendini ve grubunu bir tarz’a sokabilir misin?

İstersen birden fazla tarz’a da sokabilirsin elbette :)Bilmem, bu işi harbiden bilenlere sorduk. İsim koyamadılar, biz diğer gruplar gibi Altüst rock demek isterdik ama bana sanki daha çok bilmiyormuşum gibi geliyor. Daha çok demo yaptıkça sizde anlayacaksınız…

Bir albüm çalışması var mı?

Henüz yok ama http://www.altust.org üzerinden albüm çıkmış kadar büyük bir kitle olduğundan o ciddiyette bir çalışma var tabi ki bizde de.Başka söylemek istediğin bir şey var mı?Bu güzel roportaj için sana çok teşekkür ederim. http:rockturka.blogspot.com hayırlı, uğurlu olsun. Umarım çok güzel işler başarırsınız.

DUMAN KONSERİ 11 AĞUSTOS YALOVA ÇINARCIK

DUMAN YALOVA ÇINARCIK KONSERİ MEKAN ORANGE GARDEN BEACH 11 AĞUTOS CUMARTESİ SAAT:22-00 BİLETLER BİLETİXTE


SINIRSIZ DUMAN KONSERLERİ ÇINARCIK KONSERİ İLE DEVAM EDİYOR.TÜM ROCK SEVENLER BU KONSERE!

ŞEBNEM FERAH yeni albüm...


Şebnem ferah geçen hafta Makina’da senfoni orkestrasıyla çalıstığını ve konser kaydı olarak bir albüm hazırladığını duyurdu.


ŞEBNEM FERAH kendisine albüm ne zaman sorularına :
’ albüm için daha zaman var album yapmak için dogru zamanı beklıyorum geçenlerde senfonı orkestrasıyla verdıgımız konserde iyi bi tepki aldık ve bizde bir intro albüm niteliginde dinleyicilerimi idare eder diye düşünüyorum ’ ve albumün zaman alcagını söyleyen Şebnem Ferah umarım her şey istedigi gibi olur ....

8/01/2007

OASIS STÜDYOYA GİRİYOR

2005 yılında yayınladıkları ''Don't Believe The Truth'' albümünün ardından gelecek yeni Oasis albümünün çalışmalarına başlanıyor. Noel Gallagher, grubun 3 Temmuz'da stüdyoya gireceğini açıkladı.

OASIS

Albümde yer alması planlanan şarkıların yazıldığını söyleyen Noel Gallagher, yine de kayıtların uzun sürebileceğini ve kendilerinden hemen yeni bir albüm beklenmemesi gerektiğini söyleyerek dinleyicilerinin sakin olmalarını istedi.

Ancak Gallagher, yine de albümün yıl sonunda bitmesinin kendileri için çok iyi olacağını, böylece yazı turnede geçirebileceklerini belirtti.

RoCkTuRkA iLe ChİlEkEsH

Bir dertten mustaribiz

Bir dertten mustaribiz

İşte Çilekeş ile ilgili merak ettikleriniz...

Ankara'da birbirlerini bulmadan çok önce, ortaokul sıralarındayken ilk melodilerini çıkarmaya başladılar. Üniversiteli çocuklar olarak bir araya geldikten kısa bir süre sonra ise Ankara'nın rock piyasasında hatırı sayılır bir dinleyici kitlesine ulaşmışlardı. Vokalde Görkem Karabudak, elektronik gitarda Ali Güçlü Şimşek, bas gitarda Gökhan Şahinkaya ve davulda Cumhur Avcil'den oluşan Çilekeş'i albüme ve ülke çapında tanınmalarına götüren yol ise 2003 Mayıs'ında son anda katıldıkları Fanta Genç Yetenekler Yarışması'nda Türkiye finaline kalmalarıyla açıldı. 2005 Haziran'ında çıkan ilk albümleri 'Y.O.K.' (Yalnız Olma Korkusu) ile Türk rock piyasasına giriş yaptılar. Çilekeş'in 'okumuş çocukları', İstanbullu üç hayranı Elif Uğur, Yasemin Yıldız ve Pınar Taşdemir ile buluştu, kızlar sordu, onlar yanıtladı

Elif Ugur: Ankara grubu olarak belli bir kitleye müzik yaparken, Fanta Genç Yetenekler yarışmasının ardından ilk albüme giden yola girdiniz, geniş kitleler tarafından tanındınız. Yarışma olmasaydı Çilekeş şimdi ne yapıyor olurdu?
Görkem Karabudak: Daha önce Ankara'da barlarda bir şekilde kendi bestelerimizi çalıp insanlara dinletiyorduk. Ama bir yol bizi daha üst kademeye getirmeliydi. Fanta'nın yarışması da şans eseri denk geldi. "Mutlaka kazanalım" diye girmemiştik başta. CV'yi yollamıştık öylesine, sonra bir baktık İç Anadolu finaline kalmışız. Sonra da jüri üyelerinin desteğini aldık; basının, firmaların, prodüktörlerin dikkatini çekmiş olduk. Olmasaydı da bir şekilde yine dikkat çekmeye çalışacaktık tabii.

Yasemin Yıldız: Bir süre Ankara'da çaldıktan sonra İstanbul'a geçiş yaptınız. İki tarafın seyircisi, kitlesi arasında fark görüyor musunuz? Kitlenin farklılığı performansınızı etkiliyor mu?
Görkem Karabudak: Ankara ile İstanbul arasında zaman olarak fark var aslında. İstanbul'da birkaç sene önce yapılan şeyler o sırada Ankara'da daha yeni gündemde oluyor. Bir de Ankara'da grubu daha iyi bilen insanlara çalıyorduk.
Ali Güçlü Şimşek: Ankara'da edindiğimiz kitle biraz daha ailesel bağları olan seyirciydi. Aslında seyirci filan yoktu. Beraber içiyorduk. Sonra biz sahneye çıkıp çalıyorduk, sonra yine beraber içiyorduk. Buraya geldiğimizde, tabii ki beraber içmediğimiz insanların karşısında, dışarıdan gelmiş bir gruptuk. Zamanla içmeye başladık hep beraber!

Pınar Taşdemir: Müzik eğitimi alan Görkem dışında hepiniz üniversitede müzikten ayrı alanlarda eğitim görmüşsünüz. Müziğiniz bir şekilde farklı disiplinlerde aldığınız eğitimden besleniyor mu?
Cumhur Avcil: Ben psikoloji okudum. Aslında yaptığımız müziğe çok fazla bir katkısı yok ama grup içi iletişim açısından faydası oluyor. Şimdi sosyal antropoloji yükseklisansı yapıyorum. Tezimde Türk rock seyircisinin profilini çıkartacağım. Dikkat çekici sonuçları olacağını düşünüyorum.
Gökhan Şahinkaya: Bilgisayar programcılığı okudum. Müzikle hiçbir alakası yok ama bir taraftan ona da zaman ayırıp yapıyorum.
Görkem Karabudak: Ben müzik okudum ve tabii faydası oldu! Müzik okumamış olan biri de çok daha iyi müzik yapabilir tabii ki.
Ali Güçlü Şimşek: Benim başlayıp bitirmediğim bir Fransız filolojisi eğitimim var. Bu sene tekrar sınava girdim ve müzik eğitimi almak istiyorum.

Elif Uğur: Rock müzik orta yaş ve üzerinde çok tutulan bir tür değil. Ailelerinizin rock müzikle 'mesainize' bakışı nasıl oldu?
Cumhur Avcil: Annem babam rock müzik dinlemiyor tabii ki ama bu işi yapmaya başladığımdan beri de bana çok fazla destek oluyorlar. Davul çalmaya ilk başladığımda "Ne işin var davulla, gitar çal adam gibi. Bak herkes gitar çalıyor" demişlerdi. İlk konseri izlediklerinden itibaren sürekli destek oldular ama.
Gökhan Şahinkaya: Beni anneannem teşvik etti. Anneannem 44 yaşından sonra org dersi almaya başlamıştı, ben de o zaman altı-yedi yaşındaydım. Sonra piyano çalmaya başladı. Bana da ufak ufak gösteriyordu. Üniversitede ciddi derecede ilgilenmeye başladım müzikle. Annem babam da hoşlarına gidince desteklemeye başladı.
Görkem Karabudak: Ortaokul yıllarında bana ilk rock dinleten annemdir. Babam da bir şekilde teşvik ediyordu, küçük yaşlarda org almalar filan. Klasik müzik eğitimi aldığım için bir yandan rock müzikle ilgilenmem biraz canlarını sıkıyordu. Barda çalmaya başlayınca tedirgin oldular ama sonra aksatmadığımı gördüler. "Okuldan ayrılıp İstanbul'a taşınacağım, orada okuyacağım, albüm yapacağım" deyince biraz garip karşıladılar ama şu anda destekliyorlar.

Ali Güçlü Şimşek: Bizimkiler de hep destekledi ama babamın rock müzikle ilgilenenlerin büyük bir kısmının gey olma ihtimalinin yüksek olduğu gibi bir düşüncesi vardı. Uyuşturucu kullanılan, kötü bir dünya çizmişti kafasında. O kadar kötü olmadığını anlatmak birkaç yılımı aldı. Ama şu an herkes çok destek oluyor.

Pınar Taşdemir: Bildiğim kadarıyla aynı evi paylaşıyorsunuz. Ev arkadaşlığı, Çilekeş'in profesyonel yaşamını nasıl etkiliyor?
Ali Güçlü Şimşek: Sonuçta biz bir şeyleri bırakıp Ankara'dan İstanbul'a geldik. İstanbul'da birbirimize destek olmaya çalışıyorduk. Stüdyoda berabersin, evde berabersin, kapıyı açıyorsun berabersin, Hakkari'ye gidiyorsun berabersin. Birbirimizi çok iyi tanıyoruz bir kere. Müziğimize katkısı da herhangi bir şeyi, herhangi bir anda paylaşabiliyor olmamız. Ne kadar, ne yaşıyor olduğumuz bir kenarda kalıyor, "Bak şöyle bir şey var" deyip kapıyı çalıp gösterebiliyorsun.

Pınar Taşdemir: Türkiye'de rock müzik son birkaç yılda patladı. Eskiden olmadığı kadar çok rock grubu var artık. Piyasadaki ortam size nasıl etki ediyor?
Ali Güçlü Şimşek: Rock müzik uzun zamandır seviliyor aslında. Ama son yıllarda ülkemizde rock müzik diye bir oluşum var olmaya başladı. Bugüne kadar bağımsız adaylar kadar bile yüzdesi yoktu. Sonuçta 60'lardan, 70'lerden gelen bir durum var. Son yıllarda da çok büyük bir patlama değil yaşanan bence, sadece sayı birkaç bin daha arttı ve televizyonda daha çok yer buluyorlar.

Elif Uğur: Bir rock grubu için 'Çilekeş' isim olarak çok arabesk değil mi?
Görkem Karabudak: İlk çıktığı döneme bakarsak arabesk de bir başkaldırı. 'Çilekeş', arabesk sanatçısı zannedilen büyük bir sanatçının, Orhan Gencebay'ın bir şarkısının ismi olduğu için öyle geliyor insanlara. Kendisi bence halk müziği sanatçısıdır. Bizim için bir cesaretti ve riskli bir adımdı. Yaptığımız da çok mutlu insanların müziği değildi. Şu anda çok daha pozitif şarkılar yapabiliyoruz. Çilekeş, bir müzik grubu olarak yaşadığımız şeylerin de esprisi. Aynı zamanda bir dertten mustarip olduğumuz için adımız Çilekeş.

Pınar Taşdemir: Türkiye'de her isim, grup bir şekilde dünyaya açılmak ister, sizin böyle bir hayaliniz var mı? Kimle çalışmak isterdiniz?
Görkem Karabudak: Dünyaya açılmak... Çok büyük geliyor bir anda. Birçok grup İngilizce albüm yapmak istiyor. Maalesef dünyada bu işi yapacaksanız Türkçe olmuyor. İngilizce'yi ne kadar iyi bilirsek bilelim Türk olduğumuz için onlar gibi anlatamayız. Müzikal yönlerden bir şekilde dünyadaki insanları da yakayabilirsek ne mutlu bize.
Ali Güçlü Şimşek: Bir şey kafandan, kalbinden çıkıp hayata geçtiğinde o dünyaya çıkıyor zaten. Sizin o içine çıkardığınız piyasanın dünya içindeki yeri tartışıldığında, evet, İngilizce konusu gibi şartlar var. Bu ülkedeki bir yığın insan da bu psikolojinin içerisinde. Mesela Dandanadan dünyaya bir albüm çıkardı bence, Türkiye'ye çıkarmadı.
Cumhur Avcil: İnternet sitemize Türkiye dışından da çok insan giriyor. Bunlar sadece orada yaşayan Türk vatandaşlarının çok olduğu ülkeler değil. Brezilya'dan çok hit alıyoruz. Japonya'dan bir fanımız var, bana imzalı albüm gönderin diye sürekli mesaj atıyor. Kimle çalışmak isterdiniz kısmına gelince... Tori Amos geçen gün bir röpotajında aynı soruya "Yaşasaydı Freddie Mercury ile çalışmak isterdim" diye yanıt vermişti. Herhalde grupça katılırız bu cevaba.

Elif Uğur: Türkiye yakın tarihinde iz bırakan olaylar yaşadı. Rock müzik yapanlar da bunu bir şekilde müziğine yansıtıyor. Siz toplumsal, politik olaylardan ne kadar etkileniyorsunuz?
Görkem Karabudak: Başımıza gelen herhangi birşeyle ilgili şarkı yazabiliyoruz, bu özel bir konu da olabilir, bir aşk hikayesi de olabilir. İlk albümde böyle şarkılar vardı, 'Kürar', 'Gözaltı', 'Siyah' gibi... Şarkılar çoğaldıkça, olaylar geliştikçe bu devam edecek.
Ali Güçlü Şimşek: Toplumsal, sosyal olaylara dair fikirlerimizi direkt bir görüş olarak belirtmiyoruz ama şarkıların içinde tabii ki yer alıyor. Biz de olanlardan nasibimizi alıyoruz. Bu albümde ilkine göre belki daha çok ağırlıklı olacak. Çünkü daha çok canımız sıkılmaya başladı. İstanbul'a geldik ve daha fazla gerçek hayatın içindeyiz.

EFSANEVİ GİTARİSTİN ÖZGEÇMİŞİNİ MERAK EDENLER...!


The Rolling Stones'un efsanevi gitaristi Keith Richards, 2010 yılında yayımlamayı planladığı otobiyografisi için çalışıyor.
Konuşulanlara göre Richard yayın evinden £3.6 milyon alacak. Yakın arkadaşı ve aynı zamanda yazar olan James Fox da Richards'ı destekliyor.
Keith Richards'ın kendi hayatını anlatacağı bu kitaba sahip olmak gerçekten de çok özel bir deneyim olacak. Hayatı boyunca gün ışığına çıkmayan hikayeleri de bu kitapta bulabileceksiniz.

S.O.A.D vokalinden solo albüm

Ser Tankian, System Of A Down'ın solisti, 22 Ekim'de Elect The Dead adlı solo albümünü çıkarmaya hazırlanıyor!
S.O.A.D vokalinden solo albüm
İlk önce 7 Ağustos'ta çıkacak olan download single'ı Unthinking Majority'yi, daha sonra 15 Ekim'de piyasaya çıkacak olan single Empty Walls takip edecek.

Tankian yazdığı şarkıların politik, aşk, eğlenceli ve hayat boyunca karşılaştığı acı deneyimlerinden oluştuğunu belirtirken, albüm sound'unun da akustik ve piyano ağırlıklı ama kesinlikle bir rock albümü olduğunu söylüyor.

Barış'ın hayatı film oluyor

Bodrum’da geçirdiği trafik kazası sonucu hayatını kaybeden Barış Akarsu’nun hayatı film oluyor.
Barış'ın hayatı film oluyor
Akarsu’nun Akademi Türkiye ile başlayan serüveni ve yaşadıklarını konu alan filmde 'Yalancı Yarim' isimli dizideki rol arkadaşı Merve Sevi de rol alacak. Barış’ın hayat hikayesinin konu edildiği filmde genç sanatçının hastanedeki günleri de beyazperdeye yansıyacak.

Barış Akarsu sevenleri için hazırlanan bu proje, çok yakın bir zamanda hayata geçirilecek. Filmde Merve Sevi'nin dışında Akarsu'nun Amasra'daki arkadaşları ve ailesininde oynaması planlanıyor